Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

Bosch, Hieronymus


Hieronymus Bosch (1450-1516)
Hieronymus Bosch diye tanınmış olan Hollandalı ressam Jheronimus Van Aken 1453’te ‘s-Hertogenbosch’ta doğdu. Aachen kökenli olduğu sanılan orta halli ailesi, buraya en az iki kuşak önce yerleşmişti. Büyükbabası ve babası da ressamdı. 1478’de aristokrat bir kızla evlenen Bosch, para sıkıntısından kurtuldu ve daha avantajlı bir toplumsal duruma geçti. 1486’dan sonra Meryem Ana Kardeşlik Birliği üyesi olarak adının geçtiğini biliyoruz (bazı tarihçiler Bosch’un, bu demek aracılığıyla din sapkını bazı tarikatlarla ilişkisi olabileceğini düşünmüşlerdir).

Eserleri konusunda fazla bilgi yoktur ve kendisine yapması için sipariş edilmiş az sayıda eserle (1488 ile 1491 arasında Meryem Ana Kardeşlik Birliği için yapılmış kanadı sunak arkalığı, 1504’te, Hollanda ve Castilla Kralı Güzel Felipe için gerçekleştirilen Yedi Ölümcül Günah), bilinen diğer eserleri arasında ilişki kurulamamıştır. Bu ressam eserlerini, “Jheronimus Boscha” diye imzalıyordu Meryem Ana Kardeşlik Birliği sicillerindeki “Jheronimus Van Aken, scilden, die hem scrit Bosch” (Bosch diye imza atan ressam Jheronimus Van Aken) kayıdı, ressamın bu takma adı, Flamanca’da a’Hertogenboscha ve kısaltılarak “Den Bosh” denen doğum yerinden aldığını göstermektedir.

Bosch, 1516 yılında ‘s-Hertogenbosch’ta öldü. Biyografisini ilk yazanlar, Bosch’un kişiliği, yetişmesi ve eserleri konusunda kesin bilgi vermezler. 1563’te ölmesinden pek az zaman önce Comentarias de la pinctora yazan Felipe de Guevara daha sonra karısının İspanya Kralı II. Felipe’ye bıraktığı birçok tablosuna sahip olduğu Bosch’a bu kitabında birçok sayfa ayırmıştır. Madrid’te Prado Müzesi’nde bulunan bu tablolar, Bosch’un sanatına ilişkin en önemli tanıklıklardır.

Üslubun kökeni ve evrimi
Bosch’un sanatının kökeni, çözülmesi çok güç bir sorun doğurmaktadır. Bu sanatçının çıraklık yılları ve doğduğu şehirden dışarı çıkıp çıkmadığı konusunda yeterince bilgi olmaması, onun ancak, Hollanda’nın kuzeyinden ve güneyinden gelen etkiler altında kaldığı varsayımının ileri sürülmesine yol açabilmektedir. Bir süre Hollanda’nın siyasal sınırları içinde yer almış olan ‘s-Hertogenbosch, aslın da doğal olarak Güney Flandre’a bağlıdır. Bosch, figürlerindeki gösteriş ve manzaralarındaki incelik bakımından, Brükselli Van der Weyden’den ve Anversli Robert Campin’den (Flamalleli Usta) esinlenmiş gibi görünmektedir. Çok canlı ve keskin çizgili karikatürümsü insan figürlerindeyse, XV yy sonu Harlem ve Delfi ressamlarının etkisi görülür. Sanat tarihçileri, Bosch’un sanatının kökenini, 1400 yılan civarında Avrupa sanatının tümüne damgasını vurmuş olan uluslararası gotik üslupta bulurlar. Açık renk tonlar, titizlikle çizilmiş silüetler, uçuşan giysi kıvrımları, gerçekten de ressamın eserlerinin ayırt edici özellikleridir. Ayrıca Bosch’un çizdiği canavarlar, Ortaçağ gravürlerinden, tezhiplerinden ve hayvan hikayeleri kitaplarından doğrudan doğruya çıkıp gelmiş gibidir. Bosch bir taşra kasabası olduğu için ‘s Hertogenbosch’un geri kalmış yerel sanatında bile bunlarla karşılaşmıştı.
Bosch’un üslubundaki evrimi saptamak da zordur. Çünkü eserlerinden hiçbirinin üzerinde tarih yoktur ve panolarının birçoğu da tahrip olmuştur. Aralarında Çarmıha Geriliş’in de bulunduğu ilk eserlerinde uluslararası gotik üslubun renkleri, XV. yy Flaman ressamlarından devralınmış bir perspektif anlayışı ve kompozisyonun yalın lığı dikkati çeker. Kompozisyon daha sonra gittikçe işlenmiş ve incelmiş durumdadır. Kullanılan renkler daha canlı hale gelmiş, insan figürleri çoğalmış ve büyük bir hareketlilik kazanmıştır.




SİMGELER
Zevk Bahçesi’nin simgelerine ilişkin olarak yapılan çetrefil ve kimi zaman da çelişkili yorumlar, Bosch’un e kutsal kitaplar ve XVI.yy başı vaizlerinin yazıları ve ayrıca büyü uygulamaları, simya, halk gelenekleri ve argo konusunda bilgi sahibi olmayı gerektirmektedir.



(Bir yorum: Zevk Bak çesi’nde binlerce ufacık kişi, zamanın rüya açıklamalannda olduğu gibi, belli bir semboliği izleyerek kötülüklerini gösterir ve kıpırdanırlar. “Iştahla yedikleri kirazlar, frambuazlar, çilekler ve üzümler, cinsel zevkin günah sim gelerinden başka bir şey değildir. Sevgililere sığınak olan elma-kayık kadın göğsünü anımsatır, kuşlar sefahati ve utancı, balıklar şehvet veya korkuyu, midye de dişiliği simgeler. Bosch’un çizdiği, frenlenmiş cinselliğin etkileyici bir tablosudur” (Tolnay). Sol kanat dünyevi cenneti, sağ kanat cehennemi anlatır, kapalı kanatlarsa saydam bir küre ortaya çıkarır: İnsanın yaratılışından önce suyla çevrilmiş dünyadır bu. Yaratan küçücük çizilmiş, bir kenara itilmiştir. Lionello Venturi)
Anahtar: bilgi veya cinsel organ.
Ateş: kükürtün eşdeğerlisi, erkek öğe.
Ayı: hovardalık veya bellek.
Baykuş: kimi zaman din sapkınlığı, kimi zaman bilgelik.
Bıçak: erkek cinsel organı.
Çilek: şehvet.
Deve: halk geleneğinde ağırbaşlılık.
Elma: ilk bilgiyi veren meyve veya meme.
Gayda: kadın veya erkek cinsel organı, doğaya karşı günah.
Geyik: Isa. saf ruh.
İçi oyulmuş ağaç: ölüm ve sırrını gizleyen doğa.
Kalıp: halk dilinde kadınlık organı
Karga: inanmazlık.
Kiraz: şehvet.
Leylek: ahlaki saflık veya toplumsal değerlere düşkünlük.
Merdiven: cinsel ilişki.
Siren: kötülük doğuran büyü.
Su: merhamet veya Cehennem.
Tavşan: ölüm korkusuyla birlikte şehvet.
Tavus: gösteriş düşkünlüğü.
Testi: kadın cinsel organı veya Şeytan.
Yarımay: gösteriş düşkünlüğü veya Şeytan.
Yumurta: kara büyü, Şeytan.

Bosch’un eserlerinde sürekli olarak tekrarlanan bu temaların kökeni, çağının olaylarında, okumuş olabileceği kitaplarda ve dinlediği vaazlarda aranma



Saman Arabası, konusunu eski bir atasözünden alır: “Dünya herkesin ala bildiğini aldığı bir saman yığınıdır.” Sol kanatta, Meleklerin Düşüşü, Havva’nın Yaratılışı, Baştan Çıkarılış ve Adem ile Havva’nın Cenetten Kovuluşu canlandırılmıştır. Bu son sahne, saman arabasına yapışmış insanlardan ahlaki çöküş görüntüsüne bir geçiş Sağlar; sağ kanatta ise bir yangının parıltıları arasından Cehennem görünür, bu da orta panodaki Saman Arabası’nın kişilerinin varacağı yerdir. Bu pano çok sayıda küçük figür içerir: Arabanın peşinde papa, imparator ve prensler vardır. Kalabalık arabaya tırmanıp biraz saman almaya çalışmaktadır, kimileri tekerleklerin altına düşer, kimileri daha aşağıda yiyip içer, saman yığınının üstüne tünemiş iki aşık müzik çalmaktadır. Bulutların arasından Isa, cehennem adanmış tüm bu insanlığa acı ve merhametle bakar. Kanatlar kapatılınca, Eve Dönüş teması ortaya çıkar. Lionello Venturi


Köklü değişim geçiren dünyada bir ortaçağ sanatçısı

Dominiken tarikatına bağlı olan Alain de La Roche’un (öl. 1475) vaazları, Bosch’un resim dünyasına yakın bir hava taşır ve hiç kuşkusuz bu dünyayı etkilemiştir. La Roche bu vaazlarında, «üreme organları ateş kasırgaları yaratan ve dumanlarıyla yeryüzünü karanlığa boğan ve günahları simgeleyen hayvanlar»dan söz eder.

1484’te ‘s-Hertogenbosch’ta adı bilinmeyen bir İrlandalının yazdığı “Tungdal’ın Hikayesi”nin (la Vision de Tungdal) Hollandaca çevirisi yayımlanmıştı. Bu şiirde, XIII. yy’da yaşamış bir İrlandalı şövalyenin başından geçenler anlatılmıştır. Tungdal adındaki bu şövalye, aylak ve sefih bir yaşam sürdükten sonra ruhsal olarak öbür dünyaya gider ve üç gün sonra pişmanlık duyguları içinde yeniden insan varlığına bürünür. Şövalyenin gördüğü, canavarlarla, yılanlarla, en ağır işkencelerden geçirilen kişilerle dolu korkunç bir Ortaçağ hayalidir. Bu şiirde cehennemliklerin, altınlarla ve değerli taşlarla göz kamaştıran Cennet’ten geçtikten sonra Cehennem’e gönderilişleri de anlatılır.

Bosch’un dinsellik ve olağanüstülük dolu olan ve hem gizemli, hem de canavarca yaratıkların cirit attığı, ama inanılmaz bir yaratıcılığa da tanıklık eden eserleri, yaşadığı yıllarda ve ölümünden sonra birçok taklitçinin ve rakibin ortaya çıkmasına yol açmıştır ve bunlar arasında Bruegel’in de yer aldığını unutmamak gerekir.

Bosch’un eserlerindeki şeytani hayaller, özellikle XVIII. yy’da değersiz şeyler olarak görüldü, ama gerçeküstücülükle birlikte yeni. den baş tacı edildi. Nitekim desen şaşmazlığı, renk zenginliği, kompozisyon ve manzara anlayışıyla dikkati çeken eserlerinin resimsel değeri de, yeniden gündeme geldi ve hayranlık uyandırdı. Axis

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder