Seramik Sanatçısı. İşlevsel seramikten figürü çağrıştıran organik biçimlere uzanan çalışmalarıyla tanınır.
1954-57 arasında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde, 1957-59 arasında da seramik bölümünde öğrenim görmüş, 1959-60’ta da İÜ Kimya Kimya Fakültesi’nde kil araştırmaları yapmıştır. 1960-61 de Eczacıbaşı Seramik Fabrikası’nda çalışmlar yapan sanatçı 1961 de gittiği ABD’de önce Rochester Teknoloji Enstitüsü’nde öğrenim görmüş, 1963’te de Amerikan El Sanatları Okulu Seramik Bölümü’nde lisansüstü çalışmasını tamamlamıştır. Aynı yıl Worcester El Sanatları Merkezi’nde ders veren sanatçı çalışmalarını 1965’ten beri İstanbul’daki özel atölyesinde sürdürmektedir. E.S.A.
Kaya Özsezgin
Candeğer Furtun'un altı yıllık bir aradan sonra Maçka Sanat'ta sergilediği seramik - heykellerinde 1980'den bu yana insan olgusu, insan gövdesi üzerinde yorumlayıcı olmaktan çok bedenin değişik durumlarının, bölümlerinin getirdiği anlam vurgulanıyor. Önceki yıllarda yüzey üzerindeki plakalarla çalışarak içbükey ve dışbükey yüzeylerle onlara oylum kazandırmayı öngören sanatçı, insanın belli durumlardaki görünüşlerini doğal bir kesinlikle duyarlı, akıcı ve-yalın bir dile aktarmıştı. Önceki dönemlerde Koşma Öncesi, Oturanlar, İzleyenler, Sırtı Dönükler gibi seramik heykel dizileri yan yana konduğunda dondurulmuş bir friz esprisinde klasik figüre göndermeler yapıyordu. Yeni yapıtlarında ise duvardan ayrılarak ortaya üç boyutlu İnsan gövdesinin bacak, kol, eller gibi belli bölümleri ele alınarak bu organlar belli bir düzen içinde ortaya çıkarılıyor. İzleyiciye de kendi yorumlarını getirmesini isteyen değişik konum ve durumlarda sıralanmış doğal formlu bacaklar, kollar, yumruk yapılmış ya da açık ellerin parçalanması, dizi biçiminde sunulması bunlara görsel bir yoğunluk kazandırdığı kadar insan değerlerinin de yeni anlamlarla irdelenmesine yol açıyor. Candeğer Furtun'un yeni yapıtlarında, insan organlarını nesneleştirerek dekoratif biröğe olarak kullanılması, onlara bireyin yerine çoğul gücün değer kazanması gibi değişik anlamlar verebiliyor. Döküm tekniğiyle çoğaltılmış bu seramik - heykellerde özel hazırlanmış, yüksek derecede pişirilmiş kil ve sırlarla insan tenine en yakın doğal bir renk kazandırılmış.
|
---|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder