Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

Cengiz Çekil


Doğa elementleri ve sıradan, yaygın kullanılan  nesneleri ile yaşama ait karşıt kavramları sorgulayan yerleştirmeleriyle tanınır.

1965-68 arasında Ankara Gazi Eği­tim Enstitüsü  (b.GÜ.Gazi Eğitim Fak.) Resim İş Bölümü'nde okuyan Çekil 1970-74 arasında Milli Eğitim  Bakanlığı bursuyla gittiği Paris ‘te Güzel Sanat Yüksek Okulu’nda  heykel öğrenimi görmüştür. Fransa’daki öğrencilik yıllarında klasik heykelden uzaklaşan  Çelen’in ilk dönem yapıtları,  nesne kullanılmasıyla gerçekleştirilmiş gelenekle bağlantılı  saplantıları  konu alan oldukça anlatımcı işlerdir. 1974’ten sonra bu anlatımcı özelliğini terk eden sanatçının kurgu ve yerleştirmelerinde  kullandığı nesneler her zaman sıradan ve yaygın kullanılan malzemeler olmuştur. Demiryolu traverslarini belirli bir sistem için­de dizerek oluşturduğu Accumulation Yığma/Biriktirme (1974) adlı işi,  Çekil’in sonraları çokça kullanacağı beton blok, briket gibi yaptı malzemelerini  yığma/istifleme yönteminin de ilk örneğiydi.  Aynı  yıllarda somya, Coca-Cola şişesi gibi hazır nesnelerle  birlikle elektrik kab­loları ve doğal elementleri kullanarak yaşama ait fiziksel olayları, enerji-direnç, yaşam-ölüm gibi karşıt kavıamları irdelediği yapıtlar da üretmiştir.  Çekil'in, toprak ve su gıbi doğal elementler aracı­lığıyla biyolojik ve fiziksel olayları irde­leyen işleri, süreç sanatı kapsamında değerlendirilebilir. Paris'te bulunduğu sırada Mayıs Salonu (Solon deMai) ser­gilerine katılan sanatçı. 1976'da Türki­ye'ye dönmüş ve iki yıl süreyle İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsünde heykel öğ­retmenliği yapmıştır.



1978'den günümü­ze İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesinin (e.EÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölûmü'nde öğretim üyesi olarak çalı­şan Çekil'ın 1976-86 arasında gerçekleş­tirdiği işler; yan ve metne dayalı, kavramsal sanat  kapsamında değerlen­dirilebilecek çalışmalardır. 1986 sonra­sında tekrar nesne kullanımına dönen sanatçı, formülleştirilmiş bir biçimde ve kendi üretimini denetleyerek çalışmıştır.  İçerik ve biçim bağlamında bütünlüğü olan, sistematik bir dile  yönelmiş; beton blok ya da briket, tahta, beyaz branda, floresan ve elektrik kablosunu simgesel ve gerçek anlamlarıyla kullanmıştır. Dü­zenlemelerini oluşturan temel form ise karedir. Çekil’in  Fâni Bir Anıt(1991). Z  Sunağı(1992) gibi adlar taşıyan yapıtla­rı, yaşamla ölüm arasında geçen süreci; konut-mezar anıtı ikilemini; insanı, çev­reyi ve doğayı yok eden tüketim toplumlarını sorgulayan işlerdir. N. Özayten

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder