Resim çalışmalarına ortaöğrenimi sırasında, Romanya’da başladı. Bir süre Yaş Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenim gördükten sonra 1929’da Paris’e gitti. Önce Julian Akademisi’ne devam etti, ertesi yıl da André Lhote’un atölyesine geçerek 1934’e değin eğitim gördü. 1936’da Bedri Rahim Eyüboğlu ile evlendi ve onunla birlikte Türkiye’ye gitti. İstanbul’da D Grubu’na katıldı. 1939’dan 1975’e değin hemen bütün - Devlet Resim Heykel sergilerine, 1957’de Edinburgh Şenliği’ne, 1958’de Hamburg Türk Kadın Ressamları Sergisi’ne katıldı.
1973’teki 34. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde başarı ödülü kazandı.
1930’lann başlarında inşacı (konstrüktif) bir biçimde çalışan Eyuboğlu, giderek yarı soyut ve dışavurumcu bir anlayışa yöneldi. Bedri Rahmi’yle birlikte çıktığı Anadolu gezileri sırasında, doğu insanının geleneksel yaşamının zengin motiflerinden etkilendi. Gitgide rengin önem kazanmaya başladığı bu dönem yapıtları, canlı ve parlak renklerle kompozisyon kaygısının ön planda olduğu resimlerdi
Süslemecilikten kaçınan Eyüboğlu, anıtsal biçim anlayışını folklorik özelliklerle birleştirerek yöresel niteliklere estetik bir değer kazandırdı.
1950’lerde ayrıntıdan uzaklaşarak daha yalın bir biçim arayışına ve coşkulu renklere yöneldi. 1950’lerin sonlarına doğru gerçekleştirdiği lirik soyut çalışmaları 1970’e değin sürdü. Bu tarihten sonra yeniden figüratif anlayışa döndü. Bu dönemde Anadolu görünümlerinin yanı sıra duyarlı bir ifade taşıyan kadın portreleri gerçekleştirdi
Mozaik çalışmaları da yapan Eren Eyuboğlu’nun, bu tür yapıtları arasında İstanbul’da Dördüncü Levent Konut Sitesi’ndeki (1957), Manifaturacılar Çarşısı’ndaki (1963-65, B. R. Eyüboğlu ile birlikte) ve Cerrahpaşa Hastanesi’ndeki (1978) duvar panoları sayılabilir. Eren Eyüboğlu ile Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun 1932-33 arasında birbirlerine yazdıkları mektuplar Aşk Mektupları (1996) adı altında yayımlanmıştır. Ana Britannica
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder