Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

Gauguin, Paul

Paul Gauguin (1848-1903)
1848’de Paris’te doğan Gauguin denizci olarak askerliğini yaptıktan sonra 1871’de Paris’te bir bankaya girer.

İlk, 1876 yılında Devlet Sergisinde bir tablo sergileyen Gauguin, Pissarro ile tanıştıktan sonra onun öğrencisi ve dostu olur. Pissarro’ nun aracılığı ile 1879 yılındaki dördüncü izlenimciler sergisine katılan ressam, onların öteki sergilerinde de tablolarını sergiler.

1886 yılında Pont-Aven’da Emile Bernard’la tanışan ressam, Martinik adasına yaptığı bir yolculuktan sonra 1888’de gene Pont Aven’a gider ye orada Emile Bernar birlikte cloisonnisme’in, synthétisme’in temellerini atar. Bunun üzerine Gauguin “sanatı gözle aramak ve kafanın o büyülü merkezine arka dönmek”le suçladığı izlenimcilerden kopar ve renk ve biçime sembolik bir anlatım kazandırma yolunu tutar. 1888’de boyadığı Yakup’la Meleğin Şavaşı adlı tablosunda cloisonnisme’in ilk örneğini verir. Öteki yıllarda yaptığı Goannec Şefliği Natürmortu ile Dekorotif Manzara da bu yolun örnekleridir.
Gauguin 1888 sonbaharında, iki yıl önce Paris’te tanıştığı Van Gogh’un çağrısına uyarak Arles’a gider.


Orada Van Gogh’la bir türlü anlaşamaz. Tartışmalarla geçen günlerin birinde Van Gogh, Gauguin’i öldürmeye kalkar. Ordan ayrılmak zorunda kalan Gauguin Pouldu’ye gider. 1890 yılının sonunda yeniden Paris’e dönen Gauguin, Verlaine, Mor Mallarmé gibi sembolist şairlerle tanışır ve 23 mart 1891’de Tahiti’ye hareket eder. Burada Noa-Noa adında bir günlük tutar ki onu gravürler ve suluboyalarla süslemiştir.

1893 ağustosunda yeniden Paris’e dönen ressam, Durand’-Ruel’de bir sergi açar. Burada Tahiti’de yaptığı en güzel tabloları da yeralmıştır: la Orana Maria, Mangolu Kadın, Hina’da Şenlik.


1895 şubatında yeniden Tahiti’ye giden Gauguin orada bütün bütüne yerleşir. Sanatı, daha sembolist bir nitelik kazanmaya başlar. Ama hastalık ve yoksulluk ressama hiç nefes aldırmaz.
1898’de kendini öldürmeyi düşünür ve bundan önce de Nerden Geliyoruz, Kimiz, Nereye Gidiyoruz adında bir tablo yapar. Ama yuttuğu zehir yeter derecede olmadığı için ölmez ve 1901’de Tahiti’den ayrılarak Markiz adalarının en insan ayağı basmamış olanına, Fatu-Iva’ya gider. Burada kendini içkiye verir. Ölümü 8 mayıs 1903’te buradadır.
Fransız Resminde İzlenimcilik, Salâh Birsel, Dost Yayınları

Yoğun renklerden oluşan geniş lekeleri kullanarak, biçimlerin farklı çizgilerini basitleştirmiştir. Cézanne’dan farklı olarak, bu basitleştirilmiş biçim ve renksel kalıpların, tablolarını basıklaştırmasından korkmamıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder