Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

Ghiberti, Lorenzo


Lorenzo Ghiberti  (1378- 1455)
Ghiberti erken İtalyan Rönesans heykelcilerinin en önemlilerinden biri. Floransa Vaftizhanesi için yaptığı “Cennet Kapıları” (1425-52) 15. yüzyıl İtalyan sanatının başyapıtlarından biri olarak değerlendirilir. Öbür önemli yapıtları arasında Or San Michele Kilisesi’ndeki üç tunç heykelle (1416-25) Siena Katedrali’ndeki kabartmalar (1417 -27) vardır.

Babasının yanında kuyumcu olarak çalıştıktan sonra,  1400’de bir ressamla birlikte Floransa’dan ayrılarak Pesaro kasabasına gitti ve kasabanın yöneticisi hesabına çalışmaya başladı.
1401’de Floransa Vaftizhanesi’nin kapı kanatlarının yapılması için açılan yarışmaya katılmak üzere Floransa’ya geri döndü. Ondan başka altı sanatçının daha çağrıldığı yarışmada, yarışmacılardan, kapı kanatlarının üstüne konmak üzere Abraham’ın Ishak’ı kurban etmesi öyküsünün yer aldığı panolar yapılması istenmişti. (Günümüze bu panolardan yalnızca Ghiberti’nin ve Filippo Brunelleschi’nin yaptıkları kalmıştır.) Yarışmayı, kuyumculuk sanatındaki bütün ustalığını ortaya koyan Ghiberti kazandı (1402), anlaşma ertesi yıl imzalandı ve iş resmen 1407’de Ghiberti’ye verildi.

Kapılar üzerindeki çalışma çok uzun sürdü, ama Ghiberti bütün zamanını bu işe ayırmadı. Floransa Katedrali’nin vitrayları için tasarımlar hazırladığı gibi, sürmekte olan inşaata da danışmanlık etti. 1412 dolaylarında Calimala Bankerler Loncası Ghiberti’ye Floransa’daki loncaların kilisesi olan Or San Michele’nin cephesindeki bir nişe yerleştirilmek üzere koruyucuları olan Vaftizci Yahya’nın gerçek insan boyutlarında büyük tunç bir heykelini ısmarladı. Bu, Ghiberti’nin hem bir kuyumculuk yapıtı ölçeğinden uzaklaştığı ilk işi, hem de Floransa’daki ilk büyük tunç heykeldi. Ghiberti yapıtı 1416’da tamamladı, ertesi yıl da yaldızlamasını yaptı. Ulaştığı teknik başarı ve üslubunun yeniliği, Or San Michele için iki heykel siparişi daha almasını sağladı. Bunlardan “Aziz Matta”yı (1419) Bankerler Loncası “Aziz Stephanus”u da (1425) Yüncüler Loncası için yaptı.


1410 ve 1420’lerde Ghiberti’nin ünü gittikçe büyüdü. 1413’te “Cennet Kapıları”nın kalıp ve dökme işlerinin büyük bir bölümünü tamamlamıştı.


Ayrıca çok sayıdaki yardımcısıyla atölyesindeki başka işleri de aksatmadan yürütüyordu. 1417’de Siena Katedrali’nin vaftiz kurnası için iki tunç kabartma siparişi aldı. İşleri o kadar yoğundu ki, katedral yöneticilerinden gelen bütün baskılara karşın, bunları ancak 10 yılda tamamlayabildi. 1419’da Papa V. Martinus’un Floransa’da bulunduğu sırada Ghiberti onun asa ve tacını süslemekle görevlendiril di. (Bu parçalar da Ghiberti’nin öbür kuyumculuk işleri gibi sonradan kaybolmuştur.)
(…)
Ghiberti “Cennet Kapıları”nın ilk kanat çiftini bitirdiğinde 45 yaşına gelmişti. Bunlar 20 yıldan da uzun sürmüş bir çabanın ürünüydü ve İtalya’da uluslararası gotik üsluptaki en önemli örneklerdi. Bu sürenin sonlarına doğru yapılmış bölümlerinde, Ghiberti’nin figürlerin giysilerindeki kıvrımlardan çok, vücutlarının vurgulandığı daha klasik bir üsluba yöneldiği de izleniyordu. Ghiberti yüzlerde de, örneklerini antik Roma portre büstlerinden ve lahit kabartmalarından tanıdığı etkileyici ve güçlü ifadeler kullanmıştı. İlk kanatların çok beğenilmesi üzerine, kısa bir süre sonra ikinci bir çift kanat daha yapmak için anlaşma imzaladı, ama hem kentin, hem de loncanın içinde bulunduğu siyasal ve mali sıkıntılar dan ötürü bu proje beş yıl kadar ertelendi. İlk kanatların tamamlanmasından sonraki 10 yılını Ghiberti, yapıtlarında nasıl daha şiirli bir atmosfer yaratabileceğini, nasıl daha zarif ve gerçekçi figürler elde edebileceğini araştırmakla geçirdi. 1420’lerin sonlarındaki yapıtları onun, arka planı bir dizi geri çekilmiş düzlemlerle vererek daha algılanabilir bir mekan elde etmeyi, ayrıca yüzeysel kabartma tekniğiyle vücutlara hacim, mimari mekana da derinlik kazandırmayı başardığını gösterir.

Siena’daki çeşitli mezarlar için yaptığı tunç kabartmalar bunun güzel örnekleridir. Ghiberti genç Leon Battista Alberti ile büyük bir olasılıkla bu sıralarda tanıştı. Her ikisi için de güzelliğin antik sanatla eşanlamlı olmasından ötürü, Alberti’nin Deha pictura’sının mı (1436; Resim Üzerine), yoksa bu düşüncelerin görsel dışavurumu olan ikinci kanat çiftinin mi daha önce ortaya çıktığı konusu kesin bir sonuca bağlanamamıştır. Hem Alberti, hem de Ghiberti için Antik Çağ sanatının güzelliği, doğanın idealize edilmesi demekti. Doğanın özünü yakalamak ise, onu, yaşamın en belirgin özelliği olan hareket aracılığıyla betimlemekti. Alberti’nin Deha pictura’da ortaya koyduğu yeni perspektif anlayışı, Ghiberti’nin yapıtlarında yetkin bir uygulama alanı buldu.

Ghiberti’nin 1447’de tamamlandığı sanılan üç kitaplık I Commentarti (Yorumlar) adlı yapıtı, onun hümanizme karşı ilgisini ortaya koyar. Bir tür eskiçağ mimarlık tarihi olan birinci kitap, Ghiberti’nin bu konu da okuduğu Latince metinlerin bir özetidir. Yakın geçmişin sanatını ele aldığı ikinci kitapta bazı Sienalı ressamlara ve 14. yüzyılın sonlarında yaşamış, adı yalnızca onun yazılarında geçen, Kuzeyli kuyumcu Gusmin’e duyduğu hayranlığı anlatır. Bu kitap ayrıca, Ghiberti’nin sanat tarihi içinde kendi yerini belirlediği bir otobiyografiyi de içerir. Günümüze yalnızca yazma halinde bazı bölümleri ulaşmış olan üçüncü kitabın ise genelde daha kuramsal konulan içerdiği sanılmaktadır. Ghiberti’nin, Floransa Rönesansı’nın bir önderi olarak kendine duyduğu güveni de ortaya koymaktadır. Ghiberti hümanist bir bilgin gibi Antik Çağ sanatını araştırmış, onu yeniden canlandırmaya çaba göstermiş ve yeni bir antik üslup geliştirerek her dönemde beğenilen zarif ve güzel yapıtlar yaratmıştır. A.B.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder