Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

Halil Dikmen


Başlangıçta klasik, sonralarıysa soyut anlayışla çalışmış ressam ve Aziz Dede( çizgisini sürdüren neyzen. 1924-27 arasında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde İbrahim Çallı ve Hikmet Onat’ın öğrencisi oldu. 1927’de açılan Avrupa sınavım “Yangın” adlı yapıtıyla birincilikle kazandı ve aynı yıl Fransa’ya gitti. Paris’te Julian Akademisi’nde Paul-Albert Laurent ile çalıştı, bir süre sonra da André Lhote’un atölyesine geç ti. 1929’da “Saksı İçinde Çiçek” adli resmi Salon d’Automne’a (Güz Salonu) kabul edildi. Dikmen eğitimi sırasında Almanya, İtalya ve Avusturya’ya giderek müzelerde incelemelerde bulundu, ustalardan kopya ve çizimler yaptı. l931’de Türkiye’ye döndü ve aynı yıl Kayseri Lisesi’ne resim öğretmeni olarak atandı. 1937’de Atatürk’ün emriyle kurulan İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin müdürlüğüne getirildi ve 24 yıl bu görevde bulundu. Müzedeki müdürlüğü sırasında, 1949’dan başlayarak akademide resim öğretmenliği yaptı. 1961‘de Milli Eğitim Bakanlığı güzel sanatlar genel müdürlüğüne atandı. 1943’te 5. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde ikincilik ödülü kazandı. Halil Dikmen son dönemi dışında figüre ve geleneksel kültüre bağlı kalarak sağlam bir desen, klasik bir kurgu ve dengeli ışık-gölge kullanımıyla akademik anlayışta çalışmıştır.

Anıtsal kompozisyon türünün Türkiye’deki ilk temsilcilerinden olmuştur. Hacimsel estetiği büyük bir titizlikle yöresel konulara uygulamıştır. l946’da D Grubu’na katılarak figüratif resimden tümüyle uzaklaşıp geometrik-soyut anlayışa yönelmiştir. 1960’larda ise yapıtlarında kübist bir eğilim belirmiştir.

Aziz Dede’nin öğrencisi Neyzen Emin Yazıcı’dan ney dersleri alan Halil Dikmen, kuşağının en iyi neyzenlerinden biri olarak kendini kabul ettirdi. Öğrencilerinden Niyazi Sayın, Aziz Dede tarzının günümüze kadar ulaşmasını sağladı. A.B.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder