Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

Hoca Ali Rıza


Ali Rıza (Hoca) Türk manzara resmine çağdaş boyutlar kazandıran ressam. Asker ressamlar adıyla andan grubun üçüncü kuşak temsilcilerindendir.

Süvari binbaşısı Mehmed Rüşdi Bey’in oğludur. Batı kaynaklar doğum tarihini 1858 olarak gösterir. Doğum yerinden hareketle “Üsküdarlı Ali Rıza”, öğretmenliğinden ötürü de “Hoca Ali Rıza” olarak da anılır. 1879’da girdiği Askeri Rüştiye’de arkadaşları ile birlikte bir “resimhane” açılmasına önayak oldu; burada Osman Nuri Paşa ve Süleyman Seyyit gibi dönemin ünlü ressamlarından ders aldı. l884’te Harbi ye Mektebi’nden mezun olduktan sonra aynı okulda resim öğretmeni yardımcısı, ertesi yıl da kolağası rütbesiyle resim atölyesi şefi oldu. Bu okuldaki 30 yıllık öğretmenliği süresince birçok asker ressamın yetişmesine katkıda bulundu. Ayrıca Inas (Kız) Sanayi-i Nefise Mektebi ile Çamlıca ve Üsküdar Kız liselerinde dc öğretmenlik etti. 1909’da kurulan Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin bir süre başkanlığını yaptı; cemiyetin yayımladığı dergiye dönemin öbür önemli ressamları ile birlikte yazılar yazdı.

Hoca Ali Rıza öğretmenliği sırasında hazırladığı taslak defterine doğadan ya da akıldan karakalem birçok çizim yaptı. Bu çizimler, o dönemde canlı modelden çalış ma olanağından yoksun öğrenciler için örnek oluşturuyordu. Karakalemin yanı sıra suluboya, guvaş ve yağlıboya ile çok sayıda manzara gerçekleştirdi. Bu resimlerinin çoğunda doğayı, Usküdar’ın eski sokaklarını, ahşap evleri, çeşme ve mezarlıkları işledi; çok sayıda da ev içi çizimi yaptı. Doğaya büyük bir içtenlikle bağlı olan Hoca Ali Rıza yaptığı durgun ve dingin manzaralarla bir anlamda kendi adıyla anılan bir okul oluşturmuştur. Manzaralarında önceki kuşaklarda izlenen minyatür benzeri etkiler görülmez. Daha çok açık hava ressamlarının kullandığı saydam renklerden yararlanmış, koyu renklerden uzaklaşarak açık ve ışıltılı renkleri yeğlemiştir. İzlenimcileri anımsatan bir paleti vardır. İşıklı alanları turuncumsu san, gölgeleri ise morla renklendirmiştir.


Hoca Ali Rıza’nın tek toplu sergisi ölümünden üç yıl sonra Eminönü Halkevi’nde açıldı. 1958’de Ankara’da, 1960’ta da İstanbul Belediyesi Şehir Galerisi’nde bazı ya pıtları sergilendi. Mimar Sinan Üniversitesi İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nde bu lunan yapıtları arasında “Üsküdar’dan”, “Fenerli Sokak Üsküdar” ve “Ağaçlar Arasında Ağıl” sayılabilir.

Albay Hoca Ali Rıza, resim sanatının sağlam bir desen kavrayışı, yumuşak bir ışık atmosferi, şövale kurulup çalişılan kırlar ve kent sokakların da serin, taze bir duyuş,doğadaki nesnel görünümü resimsel bir olgu halinde “realize etmek” mutluluğu olduğunu, İstanbul sanat çevresine en popüler etkinlikle benimsetmiş bir kişiliktir. Üsküdarlı Hoca Ali Rıza kadar öğrencileri tarafından yürekten sevilip sayılmış pek az usta vardır. Engin alçak gönüllülüğü ile kendini resim sanatının sevilmesi ve yaygınlaşmasına adamış Hoca Ali Rıza bu dönem Türk resminin doğa karşısındaki en büyük kahramanıdır. 20.yüzyılın ilk çeyreğinde etkinlik gösteren bütün Türk ressamları, gerçekte bu hocanın yetiştirdiğini söylemenin bir abartma olmayacağı kanısındayız.

Hoca Ali Rıza kendi sanatı hakkında şöyle demiştir: “Resim sanatının icab ettirdiği diğer tarzlardan da nasip almakla beraber, mesleğim peyzaj ressamlığıdır. Yegane  zevkim, memleketimin tatlı semaları altında, zümrüt yeşili görüntüler üzerine serpilmiş, yerli ve milli bir yaşayışı anlatan Osmanlı aşiyanlarını, mahaflelerini, manzaralarını, ağaçlık yerlerini, tarihi ve kıymetli eserlerini öldürmemek ve onlara uzun bir hayat vermek olduğu için, bu yolda yaptığım pek çok poşadlar, krokiler, gerek kara kalem, gerek sulu boya ve yağlıboya resimlerimin sayısı hergün artmaktadır.”

Hoca Ali Rıza’nın Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası’nın 7. sayısmdaki yazısı resmin önemini vurgular. Mecmuanın son 18.sayısı Hoca Ali Rıza’ya ayrılmıştır. 1933’de Galatasaray Lisesi’ndeki bir sergide Hoca Ali Rıza’ya ayrılan salondan izlenimleri A. Şinasi Hisar, Geçmiş Zaman Köşkleri adli kitabında dile getirmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder