Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

İnci Eviner


Bilinçaltındaki arzu ve kaygılarını ifade ettiği desen temelli yapıtlarıyla tanınmıştır.
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (b.MSGSÜ) Neşet GÜNAL Atölyesinde eğitim gören İnci Eviner, öğrenci­lik yıllarından başlayarak Akademik sanat eğitiminin öngördüğü klasik figür anlayışım reddetmiş, insan gövdesine duyduğu yoğun ilgiyi ifade etmenin farklı biçimlerini araştırmıştır. Yağlıboya resmin bir ön hazırlıgı olarak bakılan deseni, başlı başına bu yaratı alanı niteliğinde gören Eviner Akademi’de eğitim gördüğü yıllarda sık sık Darülacezeyi ziyaret etmiş, klasik modelden çatışmak yerine  spastiklerin gövde diline duydu­ğu yoğun ilgiyi yansıtan desenler üretmiştir.1980’lerde gerçekleştirdiği desen ve resimlerde insan gövdesinin çağrışımlarına rastlansa da, ağırlıklı olarak soyutlanmış doğa ve hayvan goruntulerine  yer vermiş, tuval yüzeyinde hayvan postlarını gösteren bu oldukça koyu tonlu resimlerde boya ile dokusal etkiler  elde etmiştir. Desenin arka planında kaldığı bu dönem  resimlerine karşılık, 1990’lardan başlayarak kendine özgü çizgi dilinin yetkinleştiği kağıt üzerine desenler de gerçekleştiren Eviner, 1992’den sonra gerçekleştirdiği sergilerindeki yerleştirme yapıtlarıyla belirgin bir sanatsal dönüşümü duyurmuştur.



Öğrencilik yıllarından başlayarak yağlıboyaya duyduğu direnci, bakır üzerine gerçekleştirdiği “Coğrafya (1992/93) ve “Gövde Coğrafyası” 1995 başlıklı dizilerinde ortaya koymuş, bir yandan da tuvalin köşeli yüzeyi yerine tepeleri çağrıştıran  formlar kullanmış, tarihsel birikimin taşıyıcı unsuru olarak coğrafyayı insan gövdesiyle özdeşleştirmiştir.



Simgesel çağırışımlarda arıtlılmış ağaç, insan, hayvan ve çeşitli nesnelerin yer aldığı düşsel birer manzarayı andıran bu yapıtlarda kimlik ve köken sorununu irdeleyen Eviner, Japonya’da sergilediği Tuf’ta (1996) teni, belleği barındıran bir öğe olarak ruhsal boyutlarıyla ele almış, deriden deforme giysilerle oluşturduğu Derisiz (1998) adlı yerleştirmesinde, ataerkil toplumlarda özellikle kadın gövdesi üzerinde uygulanan iktidarın yarattığı baskı ve korkuyu yansıtmıştır. 2000’lerde  yurtiçi ve yurt dışında katıldığı pek çok sergide desen temellibir üretime ağırlık vermiş, zaman zaman mekanın tümüne yayılacak şekilde sergilenen bu yapıtlarda ruhsal çağrışımlarla örülü zengin bir imge dünyasıyla dikkati çekmiştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder