Macke, Auguste

August Macke (1887-1914)

"Dünyevi Cennet Resimleri"

Alman ressam Macke uyumlu ve rahat bir yaşam yansıtan resimlerini, stilize biçimlerden ve parlak renk alanlarından oluşturuyordu. Yeğlediği motifler arasında bahçeler, hayvanat bahçeleri ve gezinti sahneleri bulunuyordu.

Meschede/Sauerland'da bir mühendis/inşaat müteahhidinin oğlu olarak dünyaya gelen Macke, Köln ve Bonn'da yetişti. Annesiyle babasının arzusuna karşı gelerek liseyi bitirmeden terk etti ve 1904'te Düsseldorf Güzel Sanatlar Akademisi'ne yazıldı. Aynı yıl içinde İsviçreli ressam Arnold Böcklin'in etkilerini yansıtan ilk skeç defterini tamamladı.

1907: Paris Yolculuğu Macke akademiye devam ederken Düsseldorf Schauspielhaus'daa sahne dekorcusu olarak da çalışıyordu. 1906'da Berlin Güzel Sanatlar Akademisi'nde Lovis Corinth'in sınıfına geçti. Ne var ki, birkaç ay sonra burada öğrenecek bir şeyi kalmadığına inanarak, bundan böyle kendi kendini yetiştirdi. 1907 yılının Haziran ayında Paris'e yaptığı üç haftalık bir gezi, stil açısından dönüm noktasını oluşturdu. Macke burada Edouard Manet gibi empresyonistlerin yapıtlarını görünce, bundan böyle biçim ve rengi resminin odak noktası yaptı. Resim içerikleri daha basit bir hal alarak nerdeyse göze batmayacak kadar geri planda kalırdı.

1911/12: Blaue Reiter (Mavi Atlı) Üyeliği Macke 1909'da Elisabeth Gerhardt ile evlenerek iki çocuk sahibi oldu. Aynı yıl içinde empresyonizmin belirgin etkisinde ilk resmi olan Şapkalı Otoportre'yi gerçekleştirdi. Macke için önemli olan insanın gösterilmesi değildi (örneğin sol kolunu tam çizmedi), önemli olan ışığın etkisiydi.

Yine 1909'da Tegernsee'ye taşındı. Burada kırsal çevrenin resimlerini ve karısının portresini çizdi. 1910'da tanıştığı Franz Marc'la yaşam boyu yakın bir dostluğu oldu. Der Sturm (Fırtına, 1911) adlı tablosunda Marc'ın stilinden esinlendi.

 

Bu tablo aynı yıl içinde Der Blaue Reiter (Mavi Atlı) sergisinde gösterildi. Marc'ın ısrarı üzerine Macke bu sanatçı topluluğuna katılmak ve Almanak'ları için Masklar adlı bir makale yazmakla beraber empresyonist geleneklerden vazgeçerek sanatı yenilemeye yönelik olan amaçlarıyla hiçbir zaman özdeşleşmedi.

1912: Uyumlu Resim Dünyaları

1912'de, Macke'nin görüşüne göre insanla doğa birliğinin bulunduğu bahçe, gezi yerleri ve hayvanat bahçelerini konu alan ilk resimleri gerçekleşti. Nesnelerin Güzelliğini Anlatan Şarkılar olarak gördüğü sanat yapıtları uyumlu bir atmosfer yansıtmak üzere yapılmışlardı. Bu nedenle günlük yaşamın güzel olmayan yüzünü hiç göstermedi. Hayvanat Bahçesi l adlı tablosunda, anonim bir biçimde gösterilen insanların, Macke'nin pek çok resmi için tipik olan, öne doğru eğilmiş duruşları vardır. Bu tablolara parlak renk uyumu egemendir. Göl Kıyısında Gezinenler (1912) adlı tablosunda peysajla insanları soyutladı. Vurguladığı kontrastlar ve köşeli, dar açılı tek tek biçimlerle bir canlılık yaratıyordu. Burada kübizmin öğelerine yer verdiği gibi, resimlerinde tekrar tekrar avantgard'cıların stil araçlarından yararlandı. Farbkomposition (Renk Kompozisyonu, 1913) soyut resim etkisini gösteren örneklerden biridir.

1913: Triptikon Macke 1912 yılında ilk kez, saf, prizmatik olarak kırılmış renkleri yansıtan bir resim stili yaratmış olan futurist ressam Robert Delaunay ile tanıştı. Fransız ressam bunları yaparken ışık algılanmasını bölmeye yoğunlaşıyordu (orfizm). Macke de bazı resimlerinde parlak kontrastlarla ışığın adeta resmin dışına taşarak parlamasını sağlamaya çalıştı. Aynı zamanda katı geometrik rasterlerden resim kompozisyonları yarattı (örneğin İnekli ve Develi Peysaj, 1914 gibi).

1913'te Grosser Zoologischer Garten (Büyük Hayvanat Bahçesi) adlı, sanatçının tek triptikon'u gerçekleşti. Yapıtı üç farklı resimden bir araya getirmeyip üç tablo üstünde tekdüzen bir kompozisyon yarattı.

 

İsviçre'deki Thuner Gölü'nün kırsal atmosferinden etkilenerek bahçe resimleriyle, 1912'den beri üzerinde çalıştığı Dame vor Schaufenster (Vitrine Bakan Hanım) gibi konulara yer verdi (örneğin Butik; Şapkacı (her ikisi 1913) gibi).

1914: Tunus Yolculuğu 1914'te Paul Klee ve Louis Moillet ile birlikte 14 günlüğüne Tunus'a gitti. Buradan döndükten sonra ışık ve renk olarak algıladıklarını 36 tane yağlıboya tabloda gösterdi. Bu geç dönem yapıtında biçimleri algılayışına göre, stillerle ustalıkla oynadı. Böylece bazı resimlerinde renkleri empresyonist tarzda iç içe akıttı; diğer bazısındaysa fovistleri anımsatan geniş yüzeyli, ornamantal bir stil seçti ya da kübist biçimlere yer verdi.

I.Dünya Savaşı başlar başlamaz askere alınan Macke, yedi hafta sonra, 27 yaşında Champagne'da Perthesles-Hurlus yakınlarında yurdu için hayatını kaybetti.

Yüzyılın 100 Ressamı