Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

Neuman, Balthasar

Balthasar Neumann (1687-1753).

Geç Barok devri mekân anlayışının ve hacim kompozisyonunun ünlü bir ustası da Balthasar Neumann’dır. Bir tüccarın oğlu olarak Bohemya’de doğan Neumann, önceleri top dökümhanesinde çalışmış, sonradan Viyana ve Milano’yu ziyaret etmiş ve dönüşünde hemen Prens Piskopos için Würzburg’da yeni bir ikametgah yapımına başlamıştır. Projeleri hazırlarken de Viyana’da Hildebrandt, Paris’te Cotte ve Boffrand’a danışmıştır.

Hildebrandt’ın tesiri, ancak yirmi yıl sonra tamamlanabilen yapıda, kolaylıkla görülebilir. Barok Alman saraylarının, Fransız özelliklerini İtalyan süs şekilleri ile nasıl birleştirdiğini ortaya koyan en güzel örneklerden biridir. Sarayın ikamete ayrılmış iki katlı orta kısmının iki yanında, öndeki şeref avlusunu kavrayan iki kanat uzanır. İçte en güzel kısmı merdivenleridir, muazzam hacmi bütün katları içine alır ve dev bir kubbe ile son bulur. Son derece üstün bir teknik başarının sonucu olan muazzam fantastik hacim, Venedikli ressam Giovanni Battista Tiepolo’nun (1696-1770) muazzam tavan fresklerine layık güzelliktedir.

Neumann’ın Würzburg’ daki merasim merdiveninden daha güzel bir merdiven de aynı mimarın, maalesef II. Dünya savaşı’nda tahrip olan, Bruchsal’daki eseridir. Burada da merdiven, yükseldikçe kıvrılarak birbirine kavuşan iki kolla üst kata ulaşır. Alt kat salonuna bu ikiz merdiveninin arasından inilir. Suni mağara haline getirilmiş olan oval alt salon kasvetli ve karanlıktır. Yukarı çıkıldıkça merdivenler gittikçe daha hafifler ve insan yukarıda kendini ferah ve aydınlık, havada duruyor etkisi veren oval plânlı bir mekan içinde bulur.


Neumann’ın mekân anlayışında şaheserini verdiği eseri, 1743' de yapmaya başladığı Vierzehnheiligen  Hac KiIisesi’dir. Burada çeşitli ovallerin kesiştiği bir plân oluşturulan olağanüstü bir mekan yorumu vardır. Dıştan iki yan nefi olduğu anlaşılan kilisenin içinde herşey alışılmışlığı önemseme yen biçimdedir. Ondört aziz altarı kilisenin ortasındadır. Ondüleli duvarlar, payelerin önüne yapıştırılmış sütunlar, birbirine karışan kemerler, balkonlar ve havada yüzen kubbeler, bulutlar, kıvrımlar, çiçekler arasında bir mimar? dans yapar gibidirler. Kilise, bütünü ile nefes alan, yaşayan bir canlıdır adeta. Burada dünyaya ait olanla olmayan arasındaki sınır kaldırılmıştır. Nurhan Atasoy, Avrupa Sanatı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder