Sözlük

Sanatçılar

Sanatçılar

Sansavino, Jacopo


Jacopo Sansovino (1486-1570)
Yüksek Rönesans üslubunu Venedik’e getiren heykelci ve mimar. 1502’de, heykelci Andrea Sansovino’nun Floransa’daki atölyesine girmiş ve ustasına beslediği saygı nedeniyle onun adını almıştır. 1505’te, Antik Çağ mimarlık ve heykel sanatını incelemek üzere Roma’ya giden Floransalı mimar Giuliano da Sangallo’ya eşlik etti. Orada Papa II. Julius tarafından eski heykellerin onarımıyla görevlendirildi. Floransa’ya döndükten sonra “Yaşlı Aziz Jakobus” (1511-1 8; Santa Maria dei Fiore Kilisesi), adlı heykellerini yaptı. 1518’de Roma’da çalışmaya başladı. “Madonna del Parto” (y. 1519; San Agostino Kilisesi, Roma adlı heykelinde Andrea Sansovino’nun etkisi hâlâ sürüyordu. Bunu “Aziz Jakobus” (1520; Santa Maria di Monserrato Kilisesi, Roma) adlı heykeli izledi.

1527’de Roma’nın V. Karl’ın (Şarlken) ordusu tarafından yağmalanmasından sonra Sansovino Venedik’e kaçtı. Orada katedralin yapımında görevlendirildi. Ressam Titiano ve yazar Pietro Aretino ile dostluk kurdu; ölümüne değin Venedik kentinin baş mimarlığını yürüttü. Venedik’teki ilk yapısı Coruer della Ca’ Grande Sarayı’ydı (1533). Sansovino 1536’da rustik duvarlarıyla işlevine uygun sağlam bir görünümü olan Darphane Binası’nı (Zecca) yaptı. 16. yüzyılın en önemli mimarlık yapıtlarından biri sayılan San Marco Kitaplığına da aynı yıl başladı. Sansovino’nun 1540’larda yaptığı İncil yazarlarının heykelleri ve San Marco Bazilikası’ndaki sacristia’nın kapıları gibi ilk dönem Venedik tunç işleri, Roma ve Floransa’daki çalışmalarının yumuşak zarifliğini anımsatmakla birlikte, yeni bir bağımsızlık ve kavram olgunluğu gösterir. Santa Maria dei Frari Kilisesi’nde bulunan genç görünümlü, mermer “Vaftizci Yahya” (1554) heykeli, olgunluk döneminden yaşlılık dönemi üslubuna geçişi simgeler.

Geç dönemine özgü katı üslubu, tasarımı da kendisine ait olan San Giuliano Kilisesi’nin (1554) giriş kapısı üstündeki Tommaso Rangone’nin tunçtan portresi, büyük boyutlu “Mars ve Neptün” heykelleri (1554- 56; Düklük Sarayı, Venedik) ve San Salvatore Kilisesi’nde bulunan Dük Francesco Venier Anıtı (1556-61) gibi yapıtlarında görülür.

Sansovino belki de, mimarlık ve heykel sanatını kaynaştırmakta bütün öteki Rönesans mimarlarından daha başarılı olmuştur. İtalya’da maniyerizmin egemen olmaya başladığı dönemde bile yüksek Rönesans’ın dengeli ve ağırbaşlı üslubunun savunuculuğunu sürdürmüştür. A.B.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder